Güncel
Tüm Emeklileri Örgütlü Mücadelemize Davet Ediyoruz
Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren Emekli Memur-Sen Emekliler Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada emeklileri örgütlü olmaya çağırdı.
Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren Emekli Memur-Sen, 30 Haziran Emekliler Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. Emeklilerin tamamına yakının yoksulluk sınırının altında ücret aldıkları vurgulanan açıklamada mali kazanımların örgütlülükle mümkün olabileceği ifade edildi.
Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen’in imzasını taşıyan yazılı açıklamada başta kamu görevlisi emeklisi olmak üzere tüm emekliler, Türkiye’nin en büyük konfederasyonu çatısı altında örgütlü güce katılma çağrısında bulunuldu.
Emeklilerin taleplerinin de sıralandığı yazılı açıklama şu şekilde:
Ömürlerinin büyük bölümünü, kamu görevlisi, işçi ya da işveren sıfatlarıyla milletin esenliğinin temini ve egemenliğinin tahkimi noktasında hizmet ve mal üretimi faaliyetlerine tahsis eden, alın ve akıl teri akıtarak Türkiye’nin kalkınmasına, milletimizin felah ve refahına vesile gayretlerini üstlenen emeklilerimizin, emektar emekçilerimizin EMEKLİLER GÜNÜ kutlu olsun.
İnsanın emekle ilişkisinin doğumla başladığı ve hayatın son anına kadar da sürdüğü gerçeği, “emekli” sıfatının “emek verme gücü/yükümlülüğü sona ermiş” anlamında değil “emek vermiş, hizmet etmiş, hürmeti hak etmiş” anlamında kullanılması gerektiğini de kabul etmeyi gerektirir. Bu yönüyle emeklilik, insanın emek ile değil bireyin iş ile ilişkisinin formal yönüyle sona ermesini sağlayan hak, emekli ise bu hakkı fiilen kullanmak suretiyle kazanılan sıfattır.
Emek verilen zeminden, aktif çalışarak ter dökülen dönemden emeklilik dönemine geçiş, hem insani hem de mali açıdan kolay alışılabilir ve aşılabilir değildir. Aksiyoner olarak hizmet sunulan dönemdeki son maaşı ile emeklilikteki ilk maaşı arasındaki farkı hesaplamak ve açığı kapatmak, işyerinde geçirilen zamanın emeklilik sonrasında hangi iş, işlem ve eylemler için harcanacağını kararlaştırmak emeklilik kararına varmaktan daha az zor değildir. Kısa bir ifadeyle; hem emekli olmak hem de emekli olarak standartlarınızı korumak kolay değildir.
Eldeki veriler, emeklilerimizin, yaşam standartlarını düşürmemek amacıyla % 39’unun tam zamanlı, % 33’ünün yarı zamanlı çalıştığını gösteriyor. İşlerinden emekli olan fakat hemen akabinde yeni iş bulmak zorunda kalan emekliler gerçeğinin özeti; her 100 emekliden 72’sinin bir şekilde gelir getirici bir iş bulmak/yapmak zorunda olduğudur. Şüphesiz, örgütlü gücün, toplu sözleşme hakkının, Memur-Sen’in ve bağlı sendikalarının yetkili sıfatıyla gerçekleştirdiği çalışmaların, toplu sözleşme süreçlerine taşıdıkları tekliflerin, attıkları imzaların; kamu görevlilerine olduğu gibi kamu görevlisi emeklilerine de emekli ikramiyesinden, emekli maaşına, bayram ikramiyesinden, maaş promosyonuna bir çok konu ve kazanıma hem etkisi hem de katkısı oldu, olmaya da devam ediyor, edecek. Bununla birlikte, emeklilere, emekli kamu görevlilerine yönelik mali, sosyal hakları, güncel hayatlarına dair fırsat ve imkanlar noktasında gelinen nokta olumlu fakat halen olması gereken kapsamındaki noktaya gelindiği söylenemez.
Konfederasyonumuz Memur-Sen tarafından her ay düzenli olarak yapılan ‘açlık-yoksulluk’ araştırmasına göre, Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin 2020 yılı Mayıs ayında açlık sınırı 2.484,01 TL, yoksulluk sınırı ise 7.015,7 TL’dir. Bu verilere göre yaklaşık 10 milyon emeklimiz, ‘açlık sınırının’, bazı üst düzey görevlerden emekli olanları saymazsak, emeklilerimizin neredeyse tamamı ise ‘yoksulluk sınırının’ altında maaş almaktadır. Bu, ne Büyük Türkiye gerçeğiyle ne emeklilerin bu sıfatı hak etmek için ortaya koyduğu hizmet birikimiyle uyumlu değildir. Türkiye, emeklilerine daha yüksek mali ve sosyal imkanlar sağlayacak güce, emeklilerimiz ise fiilen çalıştıkları dönemde sahip oldukları maaş ve diğer imkanlara yakın düzeyde tutarlara ve haklara muhatap edilmeyi hak edecek hizmet ve özveriye sahiptir.
Emeklilerin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi, hayatla aksiyoner ilişki kurma zeminlerinin artırılması, içinde yaşadıkları topluma tecrübe aktarımı yoluyla hizmet üretme imkanlarına kavuşması şüphesiz mücadele ve örgütlenme gerektirir. Bu hedeflerin tümüne de ancak örgütlü mücadeleyle ulaşılabilir.
İnsani değerler ve insanı yaşatan devlet olmak noktasında birçoğuna örnek olabilecek durumda olduğumuz tartışmasız olan bir çok ülkede emekliler sendika kurabiliyor, sendikalara üye olabiliyor. Emeklilerin hayata aktif katılımı noktasında hem yasama hem yürütme bazlı inisiyatifler alınıyor.
Eski Türkiye’nin Korku üreten, kaygı geliştiren, yasak ve sınırlamalara dayalı hüküm ve uygulamalarının bir çok alandan temizlenmesine paydaşlık ve sivil toplum zemininde öncülük yapan Memur-Sen’in ilkelerine, değerlerine ve emek mücadelesi birikimine dayalı olarak emeklilere ve emeklilerin örgütlenmesine dair mücadelenin Türkiye’deki adresi Emekli Memur-Sen’dir. Bu tarihi gerçek ve soylu mücadele özgüveni içerisinde bütün emeklilerimizi, Emekli Memur-Sen ailesinin ve soylu mücadelemizin mensubu olmaya davet ediyoruz. Emeklilerin sendika kurmasına ve sendika üyesi olmasına dair fiili mahrumiyeti ve mağduriyeti bitiren irade ve kararlılığa ortak olmaya, Eski Türkiye’nin bir bakiyesini daha çöpe atmaya dair davetimiz, emeği değerli kılma, ekmeği artırma noktasındaki soylu mücadelemizin vazgeçilmezidir. Emeklilerin, örgütlü mücadelesinin zirve adresi Memur-Sen çatısı altında faaliyet gösteren Emekli Memur-Sen’dir.
13 milyonu bulan emeklimizin haklarını korumak, yaşlılıklarını daha refah içinde geçirmelerini sağlamak, sosyal hayata daha aktif tutunmalarını desteklemek için kurulmuş olan Emekli Memurlar Sendikamız, sadece memurların değil, emekli maaşını Sosyal Güvenlik Kurumundan alan bütün vatandaşlarımızın üye olabilecekleri Sivil Toplum Kuruluşu olup bu alanda meydana gelen boşluğu doldurmaktadır.
Emeklilerin problemlerini de çözümleri de biliyoruz. Sorunları çözmek için durmaksızın çalışıyoruz. Sesimizin daha gür çıkması için bütün emeklilerimizi Emekli Memur-Sen çatısı altında toplanmaya, bu onurlu mücadeleye güç vermeye, katkı sunmaya çağırıyoruz.
Emeklilerimizin taleplerini şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Emeklilerimizin çalışanlar ile arasında açılan maaş farkı kapatılmalıdır.
2. Kamu görevlilerinin fiilen çalıştıkları dönemde bordrolarında var olan “ek ödeme” de dâhil emek verilen dönemde maaşa eklenen unsurlar emekli maaşına da yansıtılmalıdır.
3. Memurların emekli ikramiyesi hesabı yapılırken tam hizmet yılı hesaba katılıp, ay ve gün hesabının dahil edilmemesinden doğan 1 ay ile 11 ay arası kayıp giderilmelidir.
4. Yılda iki defa ödenen bayram ikramiyesi, gösterge rakamına bağlanmalı ve maaşlara yapılan artış kadar artış yapılması sağlanmalıdır.
5. Emeklilerden fiilen çalışabilecek güç noktasında ve fikri zeminde bilgi birikimi müsait olanlar gerek kendi alanları, gerekse faydalı olabilecekleri uygun alanlarda istihdam edilmelidir.
6. Emeklilerin Sendika Kurma Hakkı’nın önündeki fiili engellemeden vazgeçilmeli, hükümde yer alan boşluklar giderilmelidir.
7. Yaşa bakılmaksızın tüm emekliler toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalandırılmalıdır.
8. Emeklilere, eş ve çocuk yardımı verilmemesine ilişkin hatadan ve eşitsizlik oluşturan uygulamadan vazgeçilmeli, eş ve çocuk yardımı emeklilere de verilmelidir.
9. Öğrenim hayatına devam eden çocuğu olan emeklilere, çocuk yardımı ödemesi yapılmalıdır.
10. Dünyada yeni bir terminoloji olan “Aktif Yaşlanma” kavramı ülkemizde de hayata geçirilerek emeklilerin daha sağlıklı bir emeklilik dönemi geçirmeleri sağlanmalıdır.
11. Ülkemizde genel sağlık politikalarının dışında, yaşlılara yönelik özel sağlık politikaları da geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Toplumsal olarak sağlıklı yaşlanmanın önemi hakkında eğitimler verilmelidir.
Bütün emeklilerimizin 30 Haziran Dünya Emekliler Günü ve Emekliler Haftasını en samimi duygularımla kutlar, sağlıklı ve huzurlu bir ömür niyaz ederim.