Anlaşmalı Kuruluşlar
Zaman Kudüs Zamanı Gün Direniş Günüdür
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Filistin’e Destek Platformu’nun Elazığ’da düzenlediği “Diriliş Buluşmaları” programına katıldı.
Memur-Sen ve Türkiye’nin önde gelen STK’larının bir araya gelerek oluşturduğu Filistin’e Destek Platformu tarafından Elazığ’da düzenlenen “Diriliş Buluşmaları” programı Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Grup Genç ve STK gönüllüleri ile çok sayıda vatandaşın katılımıyla Elazığ Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Programda salonu dolduran Kudüs sevdalılarına hitap eden Genel Başkan Yalçın, son yüzyılın en barbar, en alçak soykırımının yaşandığını söyleyerek, “30 binden fazla kardeşimiz, evladımız, annemiz, bebelerimiz bombalar altında can verdi. Hastaneler, ambulanslar, okullar, camiler, pazar yerleri, yardım kuyrukları vuruluyor. Açlık, sefalet, fosfor bombaları, işkence… İnsanlık dışı ne varsa Gazze’de yaşanıyor. Gazze… Sivrice’nin yarısı kadar bir yer. Orada 300 bin ev yıkıldı, konutların %80’i yok oldu yani! Su yok, ekmek yok, ilaç yok, hastane yok, güvenli hiçbir alan yok. Çocuklar, anneler, yaşlılar ekmek kuyruğunda katlediliyor. Cahit Zarifoğlu’nun “Etimle kemiğimle bu çağdan nefret ettim.” dediği noktadayız, acı, öfke ve kahır içindeyiz” dedi.
“İşgalden beri sadece acı ve gözyaşı var”
Gazze’nin insanlık için artık bir turnusol kağıdı olduğunu söyleyen Yalçın, “Gazze’ye destek için Amerikalı asker kendini yakıyorsa, katliamı durdurmak için milyonlar Batılı ülkelerin meydanlarını inletiyorsa, küresel bir boykot dalga dalga yayılıyorsa, insanlığın kalbi Gazze için atıyorsa ama diğer tarafta İslam ülkelerinde ölüm sessizliği, ölüm uykusu varsa, şapkayı önümüze koyup düşünmek zorundayız. Kardeşlerimizi sadece bombalar değil, bu ölüm sessizliği de öldürüyor. Bu sessizliği bozmak ölüm uykusuna uyuyanları uyandırmak, dirilişi yaşatmak boynumuzun borcudur” ifadesini kullandı.
Yalçın, 151 gündür soykırımın sürdüğünün altını çizerek; İsrail’den önce Filistin’de Ömer’in adaletinin, Selahaddin’in insaniyetinin, Osmanlı’nın hizmetinin olduğunu; İngilizlerin 1917’deki işgalinden beri ise geriye acı ve gözyaşından başka bir şey kalmadığını anımsattı.
Diriliş olmadan direniş olmaz, direniş olmadan da Kudüs özgür olmaz diyen Yalçın, “Kudüs’ün özgürlüğü için kıyameti yaşayan Gazze’nin üzerimizde hakkı var! Mescid-i Aksa’yı koruyan kardeşlerimizin tenceremizdeki aşta, içtiğimiz suda, giydiğimiz elbisede hakları var! Ekranlarda gözümüzü kaçırdığımız görüntüler gönlümüze hançer gibi saplanmıyorsa veyl olsun bize! Öfkemiz azalırsa veyl olsun bize! Unutursak veyl olsun bize! Susarsak veyl olsun bize! ‘Canı cehenneme rahat uyuyanın, Kapısını örtenin perdesini çekenin, Canı cehenneme başkasının yangınıyla, Evini ısıtıp yemeğini pişirenin!” diyerek sessiz kalmayacağız. Çünkü umut bizdedir, çare biziz” şeklinde konuştu.
“Boykotu dalga dalga büyütelim”
Yalçın, “Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölecekler” diyerek boykotun dalga dalga büyütülmesi gerektiğini ifade ederek, “Bırakın elbiseleriniz lekeli kalsın, yeter ki gömleğinize kan bulaşmasın. ‘Ama en kaliteli ürünler onların’ diyenlere inat Gazze’de soykırım var diye haykırın! ‘Benim alacağım üründen ne olacak ki’ diyenlere, boykot önce bizi diriltecek deyin deyin! Çünkü Gazze’de katledilen canlar insanlığın kaybolan vicdanıdır, öldürülen bebekler, çocuklar, kadınlar ümmetin ayıbıdır… Yardım kuyruğunda bombalanan bedenler, evladının cesedini poşetle taşıyan babanın utancı insanlığın yüzünü bin yıl kızartmaya yeter! Gerekirse sirkeye ekmek banarız ama bu soysuzları finanse etmeyiz. Filistin direnişini amasız, fakatsız desteklemek insan olmanın gereğidir. Filistin direnişini savunmak bir haysiyet meselesidir, adamlık meselesidir. Hiçbir reel-politik Gazzeli bir çocuğun hayatından daha kıymetli değildir! Ve hiçbir Gazzeli çocuğun canı bizim kendi çocuklarımızın canından ucuz değildir. Zaman Kudüs zamanı, gün direniş günüdür. Bugün, Kur’an’ın ifadesiyle ‘Furkan günü’dür” diye konuştu.
Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi ise, “Filistin davasına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Soykırım durana kadar, soykırım suçluları yargılanana kadar, Filistin özgür olana kadar mücadelemizden geri adım atmayacağız. Kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail, kahrolsun soykırımcı Emperyalizm! Yaşasın Gazze direnişimiz. Yaşasın nehirden denize özgür Filistin” dedi.
Grup Genç’in ezgilerini söylediği programda, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan ve Filistinli Araştırmacı Yazar Muin Naim de bir konuşma gerçekleştirerek, Filistin dayanışmasının güçlendirerek sürdüreceklerinin altını çizdiler.