Güncel
“Emeklilerin Sendika Hakkı Anayasal Bir Hak Ve Özgürlüktür”
Memur-Sen’e bağlı faaliyet gösteren Emekli Memur-Sen, emeklilerin sendika üyesi olması önündeki yasal engellerin kaldırılmasına yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ankara Ulus Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında, emeklilerin örgütlenme özgürlüğünün anayasal bir hak olduğuna dikkat çekildi. Basın açıklamasında konuşan Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen “Emekli olunca sendika üyeliğimiz devam etsin, haklarımız da bizimle emekli olmasın, istiyoruz. Biz diyoruz ki; devletimiz kendisine yakışanı yapmalı, tavrını emekliler için de emekten ve alın terinden yana koymalıdır.” dedi
2011 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana emeklilerin örgütlenme hakkı için çaba gösteren Emekli Memur-Sen, sendikalaşmanın önündeki yasal engellerin kaldırılması için Ankara Ulus’ta bir açıklaması gerçekleştirdi.
Emeklilerin katılımı ile gerçekleştirilen basın açıklamasında özellikle emekli kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının devam etmesi gerektiği vurgulandı. 2 milyondan fazla kamu görevlisi emeklisinin toplu sözleşme hükümleri kapsamında değerlendirildiği ancak toplu sözleşme masasında temsil hakkının bulunmadığına dikkat çekilen açıklamada konuşan Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, “Emeklilikte, fiili hizmet sona erse de emeklilerin ev geçindirme sorumluluğu yanında mali ve sosyal haklarıyla menfaatleri devam etmektedir. Anayasamıza göre kamu görevlilerinin ve kamu görevlisi emeklilerinin malî, sosyal ve özlük hakları, yetkili kamu görevlileri konfederasyonu ve sendikalarının kamu idaresiyle gerçekleştirdiği toplu sözleşme hükümlerine tabidir. Buna karşın emekliler, kendilerini de bağlayan toplu sözleşme masasında bulunamamakta; bu durum emekliler açısından bir temsil sorunu yaşanmasına sebep olmaktadır. Toplu sözleşmeden yararlanan emeklilerin sendikal anlamda temsil edilememesi hakkaniyete uygun değildir” diye konuştu.
Yürürlükteki düzenlemeler ve uluslararası sözleşmeler bakımından kamu görevlisi emeklilerinin sendika üyesi olabilmelerinin hukuka uygun olduğuna dikkat çeken Küçükkösen “Anayasamızın 51’inci maddesi; sendika kurma ve üye olma hakkını düzenlemekte; sendika kurma hakkının ancak, “millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” sebepleriyle sınırlanabileceğini ortaya koymaktadır. Bu gerekçelerin hiç birinin, emeklilerin sendika üyeliğinin engellenmesine gerekçe oluşturamayacağı ise izahtan varestedir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de Sendika Hakkının Önüne Engeller Konulması Evrensel Hukuka Uygun Düşmemektedir”
Emeklilerin sendika kurma hakkının Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler tarafından da teminat altına alındığına dikkat çeken Küçükkösen, “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi; BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi; Sendika Özgürlüğü Komitesi, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi, Avrupa Sosyal Şartı, Uluslararası Çalışma Örgütü 87 No’lu Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşme gibi ülkemiz tarafından kabul edilen uluslararası sözleşmeler; çalışma hayatında aktif bulunup bulunmamasına bakılmaksızın herkese sendika kurabilme ve sendika üyesi olabilme hakkı tanımış durumdadır. Türkiye’de bu hakkın önüne engeller konulması evrensel hukuka uygun düşmemektedir” diye konuştu.
Emeklilerin sendikal haklarına ilişkin kuruluş ve çalışma esaslarını belirleyen bir yasal düzenlemenin olmayışı Türkiye için büyük bir eksiklik olduğunu ifade eden Küçükkösen “Kamu görevlileri emeklilerinin sendikal örgütlenme hakkını güvenceye bağlayan evrensel norm ve ilkeler yapılacak düzenlemelerle hayata geçirilmelidir. Emeklilerin; aktif çalışma döneminde üyesi oldukları sendikalarda üyelikleri devam etmeli, emekli olduktan sonra da korumaları gereken mali ve sosyal hakları için mücadele edebilecekleri bir imkâna kavuşmaları sağlanmalıdır. Emekli kamu görevlilerinin aktif çalışma döneminde üyesi oldukları sendikalarda üyeliklerinin devam etmesinin; emeklilerin ekonomik ve sosyal haklarını daha etkin koruyacak ve geliştirecek bir husus olduğu gözden kaçırılmamalıdır” şeklinde konuştu.
Emekli Memur-Sen olarak mali ve sosyal hakların ancak sendikal mücadele yoluyla koruyup geliştirebileceğimize inandıklarının altını çizen Küçükkösen, “Emeklilikte de sendika üyeliğimizin devam etmesi gerektiğini vurguluyoruz. Haklarımızı savunma ve geliştirme imkânının tanınmamasını, emeklilerin yok sayılması olarak değerlendiriyoruz. Toplu sözleşme masasında haklarımızı kendimiz savunmayı, bizleri pazarlık masasında üyesi olduğumuz sendikaların temsil etmesini istiyoruz. Emekli olunca sendika üyeliğimiz devam etsin, haklarımız da bizimle emekli olmasın, istiyoruz. Biz diyoruz ki; devletimiz kendisine yakışanı yapmalı, tavrını emekliler için de emekten ve alın terinden yana koymalıdır. Tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeli ve emeklilerin örgütlenme özgürlüğünün önünü açmalıdır. Bir an önce 4688 sayılı Kanun’da örgütlenme hakkının kapsamı genişletilmeli, içeriği güçlendirilmeli, kamu görevlileri emeklilerinin, sendika üyeliklerine imkan tanınmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.